http://www.hocam.com/

http://www.hocam.com/ çok güzel bir sosyal site gerçekten merak ediyorum 🙂

http://www.hocam.com/

www.hocam.com

Bir Daha Ne Ara Nede Sor…!!!

Hayattan NEFRET ediyorum, cünki seni karsima cikarttigi icin,

Kaderimden NEFRET ediyorum, cünki Kaderimde sen oldugun icin,

Kendimden NEFRET ediyorum, cünki senin gibi bir duygusuzu sevdigim icin…………

_____________________________________________________________________________________

Sanada haram olsun yasamak, sanada hazan olsun geceler, sevipte karsilik alamayasin,

agliyorsun diye hosgörülesin, seninde yüregin yansin yüregim gibi,

Dostlarin el olsun sana benim gibi….

_____________________________________________________________________________________

Iyi günde gelmedin, kötü günde hic gelme, Seviyorken gelmedin, sevilmeden hic gelme!

Gülüyorken gelmedin, agliyorken hic gelme! Gündüzüme gelmedin, geceme hic gelme! Yaniyorken gelmedin,

Söndügümde hic gelme! Ben sen iken gelmedin, ben ben iken hic gelme…!!!

_____________________________________________________________________________________

Sözlerin büyük, Yüregin kücük, Yanlislarin cok dogrularin yok, kendine göre sanslisin, bana göre zavallisin…

_____________________________________________________________________________________

Kim demis Sarhosluk kötüdür diye, ben herseyimi ayikken kaybettim…

_____________________________________________________________________________________

Haklisin aramizda daglar denizler var, Haklisin aramizda ucurumlar. Senin sevdalarin üc günlük masal,

benim sevdam ALLAHINA kadar…

 

BıRak HaYat BöLe GitSiN !!! :((

 

SevGiliyE :(((

 

 

SONSUZ  BOŞLUK

 Bugün yine yalnızdım

 Sensiz ,kimsesiz ,

ıssız kişiliğimle

 Elimde çayım oturuyordum balkonumda

Yine yalnızdım Belki de hep öyle kalacaktım…

 Seni unutmak acı veriyor bana istemesem de

 Düşünüyorum yalnızlığı

 Bulamıyorum cevabını

 Çünkü sen yoksun

Yine yalnızdım Belki de hep öyle kalacaktım…

 Kitabım ,çayım ve yalnız kendi kimliğimleydim o gece

 Evet evet yalnız kendi kimliğim

Peki neden? Yine yalnızdım

Soruyorum doktoruma ,deliriyorum hergün hergece…

 Çünkü sen yoksun

 Bir tek ben mi böyleyim acaba?

Neden bunu araştırmıyorum?

 Neden sormuyorum insanları bir kenara çekip cevabını?

Yoksa istemiyor muyum?

 Belki de korkuyorumdur

 bir tek kendimin yalnız olmasından

Neden bu kadar çok korkuyorum ki yalnız olmaktan?

 Beni bırakıp gittiği için mi?

Yine yalnızdım

Belki de hep öyle kalacaktım…

 

GÖZLERİN SOKAK İSİMLERİ

gözlerin,
sokak isimleri bu akşam,
adımladığım..
batan güneşti sarı saçların,
şiirimdi şiirin,
martı çığlıklarında.. 

istanbul &nb sp;’ da
kışın hüzünlere döndüğü sularda,
yudumluyorum özlemini,
yüreğimde yüreğin,
gözlerin?
ben de değil..
şimdilik..

geliriz, gün olur geliriz..
kuş kanatlarında..
belki..
zamanlar çalıp,
adanmış zamanlarımızdan..
gelmesek bile, benim gözlüm,
gelemezsek,
geldik sayarız en azından,
geometrik dizilerde çoğaldıkça hayallerimiz..

sen..
limanıma yanaşan bir gemiden,
kaçak bir yolcu gibi inen,
gözlerimden, özlem özlem dökülen,
kimliğindeki adı …… olan kadın..
yalnızlığıma ne kadar yakıştığının
farkında mısın?

FARKIMDA MISIN?

belki bir çiçeğin yaprağı kanamaktadır
bir yerlerde şimdi.
belki bir yerlere kar yağmaktadır.
üzülme ve ağlama, benim gözlüm,
yokluğundan, yıkılmışsa bir yanım,
bir yanım ayaktadır..

Bana da yol göstersene, Deniz feneri,
Denizi istiyorum hepsi bu,
Bu o kadar zor mu?
Zor mu baharın ilk güneşiyle yanmak,
Kadehleri,
Şerefe tokuşturmak bir akşamüstü,
Tabelalara bakmadan yani,
Birkaç yüreği harmanlayacak,
Bir yer bulmak,
Ve savrulmak,
Nereden nereye bilmeden,
Huzur kumsalında,
Çakıltaşlarına karışmak,
Kumlara adını yazmak mesela,
Ya da uçsuz bucaksız ufuklara,
Oldu olası başka şey görmemiş,
Bir mendireğin gözüyle bakmak,
Ağların kokusuna ağlamak,
İçin için,
Yollarca yol,
Dağlarca dağ,
Saatlerce zaman olmak,
Sönme! ..yolumu aydınlat,
Susma! söyle;
Sevmek bu kadar zor mu ha?
Bu kadar zormu be deniz feneri?

 

 

Gecenin derinliğine bakıyorum,
Yıldızlar ne kadar da mutlu görünüyorlar.
Gökyüzünün kanatları arasında koşuyorlar
Ve işte o zaman

Kalbimin derinliklerinde
Fırtınalar kopuyor
Neden ben de yıldızlar kadar hür,
Onlar kadar mutlu olamıyorum?
Yaralanmış bir kuş gibi
Çırpınırken mutlu olmak için
Her çırpınışımda bir adım daha
Mutluluktan uzaklaşıyorum…

 

 

Özlem rıhtımında,
Nice gözyaşları var.
Beklerler, her gün sabaha kadar.
Geceler siyahtır, simsiyah pencereler.
Dertler, hep geceleri başlar,
Gündüzler, sakin bir denizdir.
Işığını yayamazsan, uğraşma fenerle.
Gecelerin koynundan, çık gel yanıma.
Ararım seni, her bahar

Dudaklarim kupkuru, su ver ne olur, yağmurla.
Sev beni sev, ne olur utanma!
Gönlümdeki tahtım, bekler seni, yaklaşsana.
Ne olur sakla beni, aşkımızın kumsalında.
Bir kum tanesinin, denize hasreti gibi,
Hasretim sana..
Es rüzgarla es, bağrımı yıka. 
Bulamazsan bu aşk, kalır başka bahara.
Lütfet, özlemim büyük sana.
İçin, için kaynarken,
Beni bulsana.
İşte yanındayım.
Beni anlasana!
İşte! en büyük özlem, bu sana…


kader…
belki…
yanıbaşında olurum
sımsıkı tutarım elini
bida bırakmamak üzere
gözlerine bakarım belki
sonre kocaman öperim seni
belki…
belki sende beni öpersin..
kim bilir..
belki..
belki
yağmurda elele yürürüz
sarmaş dolaş
elbiselerimizin ıslaklığı birbirine geçer
belki..
ve bu yüzden şemsiye açmayız
sen benim kolumun altına saklanırsın
belki..
belki de gelemem
seni bıraktığım yerde bulamayacağımı düşündüğüm için
gelemem
belki…
kim bilir..
belki gelsemde seni bulamam…
kayıp aşıklarız biz
sen bende ben sende kayıbız
 

Sonbaharın en eylül’ü içimde,
Her bastığım kuru yaprak
sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana;
Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu,
aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın…

Bir namussuz rüzgar peşimde,
Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni
sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm
Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir
son hecesi hüzün…

 


▲▲▲ …Bittin… Gidiyorum… Beni Unutma… ▼▼▼

Nasıl yanıyor içim…
Şimdi gelsen;
"Geldim" desen,
Sevinecek halim yok…
Yorgunum…
Yoruldum…
"Bir umut" desen, veremem…
Aşkına yenik düştüm,
Bu yüzden bütün üzüntüm…
Kan damladı gözlerimden…
Seni Çok Sevdim ben…
Bunu inkâr edemem…

………………………………….. ………

" BİTTİN… GİTTİM… "

≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡BİTTİN≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡ ≡≡≡≡≡≡≡

▲▲▲ …Beni Bırakma… ▼▼▼

Alev aldı içim,
Gitmiştin…
Halden anlamaz,
Hasretin kapkara pencereleri,
Anlatsam da halimi…
Seni nasıl beklediğimi,
Eskimeyen ümidimi,
Söz geçmeyen yüreğimi…

Kalbim sana kopmuş, kırıp kafesini…
Dili çözülmüş gecelerin,
Büsbütün hüzün…
Acının mevsimi güz,
Sanki isteyerek tükeniyoruz…

Avuçlarında,
Son yolculuğu ellerimin…
Bırakma…

………………………………….. ………

" GİTTİN… BİTTİM… "

≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡BİTTİM≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡≡ ≡≡≡≡≡≡≡

Sen, yalnızlığa inat bütün bir geceyi, sevgilinin düşüyle geçirebilir misin?
Gelmeyeceğini bile bile, sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü
kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? Bugüne kadar ne yaşadıysan
yaşadın. Bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden yeni bir
kimlikle başka dünyalar kurup yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşabilir
misin? Yağmurun altında aklında sevgilin, dudağında onu anlatan bir şarkıyla
mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin? Oysa herkes kaçmaktadır yağmurdan.
Seni ıslatanın aslında yağmur değil aşk olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini
cesurca açıp, bazen ağlamayı, bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelediği sakin, beklentisiz, sürprizlere kapalı hayatını terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran,
yüreğinin yerinden fırlayacak gibi çarpmasına neden olan, hoş ama zaman
zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya çalışmadan her zaman taşıyabilir misin?
Özlemin, küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin? Elde ettiğin her şey senin olsun. Sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana "aptal" deme riskini göze alabilir misin? Hiçbir şey düşünmeden, sadece o anı yaşayıp yüreğini, beynini, bedenini coşkunun ve hazzın kucağına teslim edebilir misin?
Nerede olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılardan dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini hem sevgilini hatalarıyla, değiştirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilir misin? Hiç kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin? Ruhuna ihanet etmeden, sadece yüreğinin sesini dinleyerek ve yüreğin sana "o" dedikçe onun izinden gidebilir misin?

Söyle, sen gerçekten bana aşık olabilir misin ..?


Kimi sevsem sensin, hayret
Sevgin hepsini nasıl değiştiriyor
Gözleri maviyken yaprak yeşili
Senin sesinle konuşuyor elbet
Yarım bakışları o kadar tehlikeli
Senin sigaranı senin gibi içiyor
Kimi sevsem sensin, hayret
Senden nedense vazgeçilemiyor
Her şeyi terk ettim, ne aşk ne şehvet
Sarışın başladığım esmer bitiyor
Anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
Dudakları keskin kırmızı jilet
Bir belaya çattık, nasıl bitirmeli
Gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
Kimi sevsem sensin, hayret
Kapıların kapalı girilemiyor
Kimi sevsem sensin, senden ibaret
Hepsini senin adınla çağırıyorum
Arkamdan şımarık gülüşüyorlar
Getirdikleri yağmur, sende unuttuğum
Hani o sımsıcak iri çekirdekli
Senin gibi vahşi öpüşüyorlar
Kimi sevsem sensin, hayret
İn misin cin misin anlamıyorum…

Zor geliyor
insana kaçması dertli bir aşktan zor geliyor
Başlamak herşeye sil yeni baştan istemiyor
Kendini boşluğa fırlatıp atmak istemiyor
Eski vir aşkı tadında bırakmak

Baktım o güzel yüregide kapadım deli aşklara
Zalim beni attığın gibi atamam seni bir kenara
İnsan unutur üzenleri Allah unuturmu hiç
Hain perişan gönüllere ilacım beni sende iç
Umurumda mı bana verdigin acının süresi
Yüreğimdeki nefretin bile sana yok gidesi

Arkandan ağladım ama yalan oldu söylediklerin
Maziden korkmadım ama sıradanmı istediklerim
Ne olursun uyma şeytana çıkacak bak söylediklerim
Beni zalim belledin ama yeri cennet tüm meleklerin

YAŞAYAN ÖLÜ

Bir öLü geLecek evine yarın
GözLerinde yarım kaLmış arzuLar
DaLıp hayaLine hatıraLarın
Duracak kapında sabaha kadar…

Duyunca kapının çaLındığını
KorkuLu gözLerLe dışarı bakma!
Bütün odaLarın yak ışığını
Benim kaLdığım odayı yakma.

SiyahLarı giyin de pencereye çık
Aç kapıyı korkma yabancı değiL
Bir öLü ki yaşıyor, gözLeri açık…

ÖLüm seni sevmekten acı değiL
Aradı bu öLü hayatı sende
Öldü artık, sevsen de sevmesen de…


Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın


Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın


Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın


Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın


Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN


Gitme

Gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür

gitme
bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm

gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm

Gitme
acılara mahkum olur yüreğim
ardında fırtınalar kalır, ayrılıklar, anılar, yanlızlıklar
boynu bükük aşklar, gözü yaşlı şarkılar
alışamam yokluğuna, yokluğun ölüm

gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara, üşürüm

gel gitme sevgilim terketme beni
umutsuz çaresiz bekletme beni

gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de, ölürüm

gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm.

 
Gittin…
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki…
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim…’’ diyecektim sana.
Konuşamadım…

A$k ÖlçerimiZ :))

Sayacımız :))

Seni Sevdiğimi Söylemediğim İçin Utanıyorum ! ( aşk ve ölüm) FFN®

     <o
 
 
♥ FFN® ♥
 
 
pEslmlst_yLe…!!
 
konu$ajaqım insanLarı ben seçerim.. kafama qöre takıLır isTediimLe muhaTtap o|urum..kendime qüwenirim bunu sorquLaanı sorquLarım.küçük $eeLere takarım oLaycıım..benimLe oyun oynanmaz mızıkcıım..hayaT zordur biLirim ama bende koLay deiLim.. herkes için mükemmeLe deiL bensewdiim için bana mükemmeL qeLeni bekLerim..benim için manTık en önemLi $eedir qerisi ho$Tur ama bo$Tur..ben isTemedikTen soona kim oLursa oLsun hiçTir..qeçmi$e takıLmam hiç derqeçerim..adımLarımda kim ne der die dü$ünmem..basiT ki$iLerLe poLemiqe qirmem..bazı $eeLeri asLa aFfeTmem..TutkuLarım wardır asLa wazqeçmem..qidiorsa eqer çok özLesem biLe dön demem..bazen çok sewerim ama iLqiLenmem yaLan we takLitLerLe uura$mayın yemem..herkes haddini biLsin dosTLarıma Laf eTtirmem..arTık kimsee koLay koLay qüwenmem,bi daa qüwenmedikçe sewmem..qiden qider kaLan sağLar benimdir der yoLumdan dönmem..aqır qeLiorsa bunLar firar serbesT sikLemem.. !!

HaYattan Hiç Bir Zaman VazgeçMe

 
 
 
 

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,

bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek

meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken

meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil

Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin

ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin

dünyadan ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahir’i Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım HİKMET

Beni bu sevdanın ortasında, deli yağmurların altında bir başıma bırakıp gittiğin zamanlar seni hiç durdurmadım… Yoluna çıkıp hiç, gitme, demedim sana… Beni bırakma, diye yalvarmadım… Her gidişinin ardından sessizliğe gömülüp, seni sonsuza kadar kaybettiğimi düşündüm hep… Bir gün geri gelebileceğine hiç inanmadım…Bu yüzden mucizeydi her dönüşün ve bu yüzden her defasında sana daha sıkı sarıldım… Yıllar geçti aramızdan… Ayrılıklarla sırılsıklam, kavuşmalarla yıldızlı…Şimdi yanımdasın… Ama biliyorum, gideceksin yine… Rüzgar adını çağırıyor… Bu şehrin üzerini yine kara bulutlar sarıyor… Biliyorum, yine deli yağmurlar yağacak üzerime… Yine gizlenecek martılar saçakların altına… Yıldızlar kaybolacak… Biliyorum gideceksin ve ben yine kaybedeceğim yolumu… Biliyorum, deniz kenarında martıların peşinde koşan çoçukluğumu düştüğü yerden kimse kaldırmayacak… Gözyaşlarımı silmeyecek o sevgi dolu, kutsal yüreğin… Biliyorum, gölgen bir İstanbul sokağının arnavut kaldırımıüzerinde ansızın gölgemi okşamayacak… Biliyorum, gideceksin… Ama bu kez sana sevdalı güvercinin yaralı yüreği bu gidişi kaldıramayacak… Belki de bu yüzden hiç yapmadığım bir şeyi yapıyor ve soluk soluğa geçen o yıllar boyunca hiç fark etmediğin bir sırrı ilk kez yüreğine fısıldıyorum: Ben sana çocukluğumdan vurgunum…

A$K 

Her ilişki bir bahçeye benzer. Eğer yeşerip gelişmesi isteniyorsa, düzenli olarak su verilmelidir. Beklenmedik hava değişiklikleri kadar, mevsimleri de dikkate alarak özel bakim gösterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayıklanmalıdır. Aşkın büyüsünü canlı tutmak için , mevsimlerini anlamalı ve aşkın kendine özgü ihtiyaçlarını gözardı etmemelidir. Aşk ihmale gelmez.. Uzun zamandan beri aşıksanız eğer; Aşkınız daim olsun… Yeni aşık olduysanız ; Aşkınız kutlu olsun… Hala aşık olmayı umud edenlerdenseniz eğer; Boşu boşuna telaşlanmayın, koşuşturmayın, acele etmeyin,olduğunuz yerde kalın… Aşk sizi kendiliğinden bulur.

A$KIM 

SENI SEVİYORUM 

SEN HEP KALBİMDESİN 

HER DILDEN SENI SEVIYORUM DEMEK 

SENI SEVIYORUM (Türkçe)

I love you (ingilizce)

ich liebe dich (Almanca) Je t`aime (Fransizca)

Te quiero (ispanyolca)

Ti amo (italyanca)

\’uhibbuki (bayana);

\’uhibbuka (erkege)

(Arapça)

aami tomake bhalobhashii (Bengali)

Volim te (Bosna)

Ngo oi ney (Cantonese)

Indian Chiholloli (Chickasaw)

Ja Tebe Volime (Hirvatça)

dili Jeg elsker dig (Danimarka)

Ik hou van jou (Hollanda); (Felemenk-Hollanda)

Ik zie u graag (Belçika);

Ik zeen a toch zu geire Akoolook (Eskimo)

Ma armasten sind (Estonya)

Mina Rakastan Sinua (Fince)

Je t\’aime; Je t\’adore (Fransizca)

Ta gra agam ort (Irlanda)

Tha gradh agam ort (İskoçya)

s\’agapo\’ (Yunanca)

Ani ohevet otcha (Erkege) (Hebrew)

Ani ohev otach (Bayana)

tumse meine pyar kiya (Hindistan)

Szeretlek (Macaristan)

saya sayang kamu (Endonezya)

Kimi o ai shiteru; Aishiteru; Chuu shiteyo; (Japonca)

 

Ora omee no koto ga suki da; Watashi Wa Anata Wo Aishithe Imasu Sa rang hae yo (Kore) Te amo (Latince)

dili Saya cintakan mu;

Saya sayangkan mu (Malaya)

Wuo Ay Ni (Kuzey Çin)

 jeg elsker deg (Norveç)

Ja cie kocham (Polonya)

Te iubesc (Romence)

Ya tebya lubliu (Rusça)

Te adoro (Ispanyol)

Jag älskar dig (Isveç)

Te Dua (Arnavutça)

Anh yeu em (Bayana) (Vietnam)

Em yeu anh (Erkege)

Tora dust darem (Farsça)

 

 

Sen

 

Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın

En görkemli saatinde yıldız alacasının

Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder

Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın

Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları

Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan

Onu çok arıyorum onu çok arıyorum

Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları

Bir yerlere yıldırım düşüyorum

Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan

Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu

Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş

Tedirgin gülümser

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili

Hic bir anı tek başına yaşayamazlar

Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili

Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar

Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu

Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte

Yansımalar tutmuş bütün sahili

Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil

Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil

Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık

Hava ağır toprak ağır yaprak ağır

Su tozları yağıyor üstümüze

Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır

Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı

Karanlık çöktü denize Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin

Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin

Kapını bir çalan olmadı mi hele elini bir tutan

Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince

Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice

Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak

Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına

Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle

Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız

İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız

Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi

Tuz parca kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı

Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm

zehir zemberek aşkımız

Attila İlhan

UNUTAMADIM

 

Yıllar geçse de üstünden

Bu kalp seni unutur mu

Kader gibi istemeden

Bu kalp seni unutur mu

Bir hasretlik yüzün vardı

İçimde bir hüzün vardı

Söyleyecek sözüm vardı

Kalbim seni unutur mu

Anlamı yok tüm sözlerin

Sensiz geçen gecelerin

Yaşanacak senelerin

Bu kalp seni unutur mu

Bambaşka bir halin vardı

Fark etmeden beni sardı

Benliğimi benden aldı

Bu kalp seni unutur mu

Kalbim seni unutur mu

Bana aşkı veren sendin

Sonra alıp giden sendin

Yollarımız ayrı derdin

Bu kalp seni unutur mu

Oysa düşlerim başkaydı

Birden bire yarım kaldı

Yaşanacak çok şey vardı

Bu kalp seni unutur mu

Her gün akşam yastığımda

Üşüyorum yokluğunda

Yaşıyorum boşluğunda

Bambaşka bir halin vardı

Fark etmeden beni sardı

Benliğimi benden aldı

Bu kalp seni unutur mu

 

Sen Benim …

Sen Benim YÜREĞİMSİN …
          Sen Benim GÖZLERİMSİN …
                    Sen Benim NEFESİMSİN …
Sen Benim Gecenin Karanlığında Kör Gözlerimsin …
                  Işığı GÖRMEMİ Sağlayan …
Sen Benim NEDENİMSİN
               Yaşama BAĞLAYAN…
Sen Benim GÖZYAŞLARIMSIN
                 YÜREĞİME damlayan…
SEN Bensin
         Ben SENİN
                 SEN Benimsin
                          Ben SENİNİM …
         SENSİZ Hiçbir Şey
               SENİNLE Herşeyim …
                           SENİ SEVİYORUM !!! …
 

“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde…

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla umursamiyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile… Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden…, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….

Peki o zaman… Senin istedigin gibi olsun… Öyleyse…Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler… …

Biz…

Biz Sokaklarda Büyüdük,
Ballı Ekmek Yemeyi Bilmeyiz.
Her Ne Kadar Sosyetede Adımız Olsada…
Her Kahvede Bir Masamız,
Her KavgadaAdımız Ve…..
Her Güzel Kızda Bir Resmimiz Vardır……….